İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Hoşgeldiniz, 28 Mart 2024
Beğen 1
Ana Sayfa » İlahi Sözleri » Bu Millet Yenilmez İlahi Sözleri

Bu Millet Yenilmez İlahi Sözleri

Bu Millet Yenilmez Sözleri – Bu Millet Yenilmez İlahisini Dinle – Bu Millet Yenilmez İlahi Sözleri

Talha Uğurluel kaleminden yazılan Bu Millet Yenilmez İlahisinin Sözlerine aşağıdan okuyabilirsiniz.

Bu Millet Yenilmez Sözleri – Bu Millet Yenilmez İlahisinin Sözleri

 

1916 yılı başlarında artık Gelibolu’da bir tek düşman askeri kalmamıştır. Çanakkale bitmiştir ama savaş bitmemiştir. 1918’lere gelindiğinde dünya harbi de nihayete erer. Ama Anadolu halkının mücadelesi bitmez. Özgürlükleri adına onurlu bir mücadeleye Kurtuluş Savaşına başlarlar. İşte bu sıkıntılı günlerde Avrupa’dan gözlemci ya da gazeteci adı altında nice casus Türkiye’ye gelir. Hepsi bir sorunun cevabını aramaktadır. Türkler bu savaşı kazanabilecekler mi, yoksa Anadolu’nun bağrında yok olup gidecekler mi?
Bu sorunun cevabını bulmak için Anadolu’ya gelenlerden biri de Fransızların ünlü Lemon dergisinin muhabiri Mösyö Valentin’dir. Çok iyi Türkçe konuşabilen Valentin Türkiye izlenimlerini Lemon’da yazdığı makalesinde tek tek anlatır. Bu uzun makaleyi şu hatırayla bitirecektir=
Türkler büyük bir millettir. Orta Asya’dan Anadolu’ya büyük medeniyetler kurmuşlardır. Ama her şeyin bir sonu vardır. Artık onların da sonu geldi diyorduk. Anadolu topraklarında yok olup gidecekler diyorduk. Bu düşüncelerle Eskişehir’e geldim. Eskişehir garından trenden indim. Etrafta müthiş bir sefalet vardı. Fakirlik had safhadaydı. Az ilerde çamurun içinde oynayan üç tane çocuk gördüm. Üzerlerinde elbise yoktu. Çuval giydirmişlerdi. Çuvalları yukardan ve yanlardan delmişler ve çocukların üzerine öylece geçirmişlerdi. Yanlarına yaklaştım. Sizin babanız yok mu diye sordum. Bir tanesi benim babam Yemen’de şehit oldu dedi. Diğeri benim babam da Kafkas cephesinden şehit oldu dedi. Bir diğeri de babasının Çanakkale’de şehit olduğunu söyledi. Peki, size kim bakıyor diye sordum. Az ilerdeki tahta kulübeyi gösterdiler ve ebe annemiz dediler. Biz kulübeye bakarken birden kulübenin tahta kapısı açıldı. İçinden iki büklüm yaşlı bir kadın çıktı ve çocuklara seslendi. Gazanfer Muzaffer Mücahit çorba hazır gelin evlatlarım dedi. Çocuklar bu yaşlı kadına doğru koştururlarken beni bir düşünce aldı. Gazanfer Allahın arslanı demek. Muzaffer zafer kazanmış, Mücahit savaşan mücadele eden. Sonra etrafıma baktım. Dört bir yanda açlık sefalet yokluk bitmişlik ama isimleri Gazanfer Muzaffer Mücahit. Bu millet yenilmez dedim.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz