İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Hoşgeldiniz, 24 Nisan 2024
Beğen 1
Ana Sayfa » İlahi Sözleri » Aşık İmami-Kabak Hikayesi İlahi Sözleri

Aşık İmami-Kabak Hikayesi İlahi Sözleri

Aşık İmami-Kabak Hikayesi Sözleri – Aşık İmami-Kabak Hikayesi İlahisini Dinle – Aşık İmami-Kabak Hikayesi İlahi Sözleri

Aşık İmami kaleminden yazılan Aşık İmami-Kabak Hikayesi İlahisinin Sözlerine aşağıdan okuyabilirsiniz.

Aşık İmami-Kabak Hikayesi Sözleri – Aşık İmami-Kabak Hikayesi İlahisinin Sözleri

 

Hastaları dinçeltir yaşlıları genceltir hele hele de benim gibi şişmanları inceltir
Emmioğlu aklin varsa aman ha aman kabak ye kabak deyip de vazgeçme
Kabak sinir sistemlerini yumuşaltır kalp dalak böbrek ciğer tansiyonlarını yerinde tutar
Hele hele de kabakulaka bire bir tırnak erimelerini kemik erimelerini önler zekâyı geliştirir
Aile münasebetlerini artırır hele hele de hele hele de evde kalmış kızların bahtını kısmetini acar
Velhasıl vel kelam tepeden tırnağa mübarek bir Lokman mübarek bir hekim kabak
Zamanı behrin birinde hoca efendinin bir tanesi bir köye ramazanlık imamı duracak
Köylüyle anlaşması her gün bir evden yemek yiyecek birinci günü köyün muhtarı kelli felli galaklı kulaklı göbeği ileri ensesi geri koca bi herif hocaya der ki=
Hoca bu gün sıran bizde der hoca bu tatlı haberi duyunca kalbinden şöyle geçirir=
Herhâlde tatlı sütlü etli butlu bir şeyler var ki muhtar emmi beni davet ediyor
Muhtarın evinin merdivenin dibine varınca
Koca herif avradına bi seslenir gızzzzz avrat ağır misafirimiz var der halbuse hocanın geleceğini hiç de haber vermemiş
Kadıncağız bir eliylen sofrayı serer bir eliynen dizlerine vurur amanin hocam gadasını aldım kurban olduğum hocam geleceğini de bilmiyordum muhtar emmin de hiç demedi bir hazırlık bir kayıt da görmedim şansından bugün vallaha kabak pişirmiştim der
Hoca ev sahibi utanmasın diye oooo olsun da kabak olsun kabak evliyalar enbiyalar peygamberler yemeği ben bayılırım kabağa der halbuysa hiç de sevdiği yok
Neyse hocam vurur kabağa lokmayı gece sahura kalkacaklar hoca derki her halde sahurda bir şeyler hazırladılar
Ne görsün hoca akşamdan kalma kabak gene gelir
İkinci gün koyun azası hanımına derki kız der o muhtarın avradının yanına git de
Bu hoca neyi seviyor neyi sevmiyorsa sırası bizde ona göre hazırlık kayıt gör der
Azanın hanımı muhtarın hanımının yanına varır kız anam hoca bize gelecekmiş
Neyi seviyor neyi sevmiyor adam diye sorunca
Muhtarın avradı der ki giz anam valla o hoca mı neyse
Kabaktan başka bir şey yemiyor başka yemeklerin hepsine perhizmiş der orda da kabak yer
Uzatmayalım birinci günü ikinci günü üçüncü günü tam 28 gün 29 gün hocaya kabak
Köylü hocaya derki hoca sesinde güzel imiş kökçe gimiş ya
Bi ezan bi sela okuyon canım Allah rızası için bugün bi ilahi oku da dinliyek der
Hocanın da ilahi milahi bildiği yok ya benim gibi yarim yamalak aşıklığı var
Olur size bi ilahi okurum der hoca ilahi okuyacak diye koyun eniğinden cücüğüne
Yedisinden yetmişine kadınından erkeğine caminin kenarına hep birikirler
Hocam üç kıtalık sela verdikten sonra alır bakalım ilahiye
Yeni köye imam oldum yenice belamı buldum
Kabak yemeye mi geldim olur mu ya Rasulallah Allah Allah
Aksam kabak sabah kabak bana olan su işe bak
Ne karın kaldı ne göbek otuz günde doksan tabak
Yenir mi ya Resulallah
Ve la havle vela kuvvete illa billah
Kabak pişer tüte tüte hasret kaldım bala ete
Kabak yeni köyden öte gider mi ya Resulallah
Eşhedü en la ilahe illallah
Yeni köyde yuttuk hapı
Kabak gezer kapı kapı
Kabaktan kaşığın sapı
Döner mi ya Resulallah
Allahümme salli ala seyyidina Muhammed
Bir de cenaze olmuş hocaya ne ıskatından ne vasiyetinden hiçbir şey vermemişler
Hoca caminin havlusunda geziyor ya kafası bozulmuş tabuta bir iki tepik vurmuş ya
Hacı emminin biri demiş kudurdun mu hoca niye tabutu tepikliyor deyince
Kurudu kuruyasıca demiş hoca kalksın da bir iki kapı dolansın
Hocanın o aklına düşmüş ya cenazede olunca bir dörtlük de ona demiş
Otuz günün arası ya söylemenin sırası yaaa
Ölü yudum veresiye olur mu ya Resulallah
Kurban olam pırasaya gelir mi ya Resulallah
İlk akşamdan kabak devşir
Anca yarına yetişir
Kurban olam Fatma teyze
Bayram günü kabak pişir
Medet ya Resulallah
Hocanın daha seslendiği yok neye biliyor musunuz hani
Kabağı yiyen gelinin koynunda yatar derler ya
Hoca da bekarmış herhalde bana bu köylü bir kız verici diye hiç seslendiği yok
Ver ha kabak ver ha kabak
O sene hoca o köye bi vela havle vela bi kabak ilahisi okur devriyesi sene bir sene sonra
Başka bir köye gider
Hocanın kabak yediği ortalığa yayılır meşhur olur duyulur o köylü der ki hoca hoca
Çok da güzel sesin varmış
İyi de okuyon ya gecen yıl şu yeni köye bir hoca durmuşumuş orda kabaktan başka bir şey yemiyormuş sen o olmayasın
Ih der hoca kabak mı dediniz der haşa haşa ne haddime benim kabak yemek
Kabak evliyalar enbiyalar peygamberler yemeği
Bana her gün kıçı yumurtalı bir tavuk da olsa yeter der alel acele pılısını pırtısını toplar cübbesini sarığını koltuğunun altına alır
İki takla bir bakla yarısını seccadenin altına sakla eder
O memleketi terk eder geder gadasını aldığım hoca
İşte böyle bir kabak hikâyesi sona erer.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz